on 24 Nisan 2015 Cuma
Herkes hata yapabilir. Hata filan yok ortada ama olsun bu cümle buraya cuk oturdu gibi. Artık, yazar kadromuzla beraber bu siteyi çok farklı bir yere getirmek için gayret göstereceğiz. Aldığımız istekler ve yaptığımız çalışmalardan duyulan memnuniyetler sebebiyetiyle daha çok insana ulaşma ve daha çok kişiyle bir sürü içerik paylaşma arzumuz bizi tekrar buraya getirdi. Yeni bir site açmak yerine yıllar önce yapayalnız bıraktığımız blogumuza dönmeyi uygun gördük. 2011'lerden bu günlere kadar 10 binlerce hit alan bloglarımız sizlere tekrar yazma arzumuzu körükledi diyebiliriz.

Peki ne yapacağız?
Öncelikle 4 yaşına girdik sanırım onu diyebilirim. Burada neler olacak konusuna gelecek olursak;

  • Blog yazılarımız (eskiler duracak, yeniler genele hitap edecek)
  • Girişim haberleri
  • Teknolojik gelişmeler
  • Mobil
  • Wordpress, blogger içerikleri
  • Sosyal Ağlar
  • Reklam ve TV
  • Pazarlama
  • Para kazandıracak işler
Geri kalanını zaman gösterecek. Bu uzun süreçte her gün içerik bekleyipte bıkmadan sitemize ziyaretlerini eksik etmeyen herkese sonsuz teşekkürler. 

Yeni neyapyeri'de görüşmek üzere.
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 6 Ocak 2013 Pazar
Heyt...

Biliyorum bu ara, ya da daha fazla süredir (6-7 ay) gelmiyorum. Ama sebeplerim var. Kimini söyledim kimini söylemedim.

Sırayla başlayayım isterseniz.

bkz: http://www.egesegitim.com.tr/sira%20cift%2045x110K.jpg (Sıra)

MSN,
Biliyorum artık çok popüler bir iletişim aracı değil ama ben ve kendine webmaster diyen kendini bu şekilde nitelendiren çoğu kişi kullanıyor msn'i. Geçen gün (bundan 4-5 gün önce) bi' uğrayayım dedim. Girdim bir anda 10'larca sekme açılıverdi. Herkes nerdesin ya, hadi olm ya, ya nerdesin kanka(!),hacı biraz işimiz var, özledik senivari textler ile karşıma çıktı. Kb. gençler işim vardı.

TWITTER,
Eskiden dk başı yazdığım ama son zamanlarda benim için önemini yitirmiş bi yer oldu. Şunu unutmayın sevgili okurlarım, bi' yer size kendinizi iyi hissettiriyorsa ya gerçekten iyidir ya da iyi hissetmenizi sağlayan iyi kişilerle doludur. Malesef tifitır kadiş çok uğrayamıyorum sanada...

FACEBOOK,
Baştan beri ısınamadığım ama @mrfluu ısrarlar üzerinde open eylediğim sosyal ağırlıklı ama yalnız hissettiğim bi yer. Yanıbaşımdaki adam bana bu kadar uzak olmamıştı. Öyle söyleyeyim.

What's App!,
Zevkli bi yer aslına bakarsınız. Bazı soru işaretleri oluşturmuştur belki bu cümle kafanızda. Bildiğin yazıon hani. Ama ne bilim, çok samimi olmadığın biriyle bile arkadaş gibi dostmuşcasına konuşabiliyosun. Ses, video, görüntü filan atıp kimi zaman o geniş(!11ibir!) arşivden bi ifade atıp durumu özetleyebiliyosun. Misal vermek gerekirse +nerdesin -(kaslıkolişareti) yaparak sporda olduğunu anlatabilirsin :DS Çağrı gruplar filan var diyorda hiç denemedim. bakmak lazım


Genel olarak sosyal ağlar ve mobil uygulamalar ile aramdaki ilişki bu şekilde. Niye gelmiyorsun sorusuna ise sürüce bahanem var lan. Yukardaki kısmı okumayıp atlayan kişi; s*ktir git mk :D

dizüstü pc arızalı arkadaşlar. Yaptırıom yaptırıom bozuluyor yapcak bişi yok. Masaüstüde var ama laptop gibi olmuyor işte.

Yılbaşı**
Ulan çok zevkliydi. Ufak badireler atlattık ama yinede zevkliydi. Sabaha kadar eğlendik. Başımız çatlayana kadar güldük (sonradasütümüiçipyattım mı desem?)

Yazı Tipi**
Benim gibi ya da bu tarz yazmaya çalışın kişi Hişt sen bilir kişi çoğu şeyi bilmiyorsun be güzelim.Bekleme temalı yazını okudum Bu arada hayır enayi değilsin. Yine bi 'tak' temalı yazın var. O da beni etkiledi ama olumlu/olumsuz kısmı tartışılır. Etkilendiğim doğru. Tamam korkağım. Utanmıyorum. o kısımları kabul ederimde. 1.68-1.80 ne ya ? iddaa oranı mı veriyon?

Yazılarımı tek tek okumuşun ya çok şaşırmadım çünkü bende yaptım aynı şeyi yazılarını tek tek okudum. Hemde gece 2-3 filandı normal bi saatte değil hani.

Çok düşünüyorum, başım çok ağrıyor. Twitter'a girmem girmemen her an (rapor) vermem vermemem çok önemli değil. Artık eskisi gibi güzel gelmiyor yazdıklarım. Artık eskisi gibi değil harfler.

Soru köşesi:
Naber?
Okul nasıl gidiyor?
byl hakkında düşüncelerini merak ediyorum.
blogumu niye okuon ben bile kendi blogumu okurken sıkılıyorum (gülenyuz.flv)
iki dodun eymen!

@mrfluu
Hacı hediye alcamda valla unuttum ya. Ama söz sözdür biliyosun. Bayramda dedim bayramda unuttum. yılbaşı dedim gelemedim. Ama sömestr'da sana karne hediyesi D:AD:a
bide tivitlerini türkçe yaz lan. Anlamıyom olm ne dediğin belirsiz.

@cagri169
Fusion. Napon? bu ara hangi diziler meşhur senin adına. rivuluşın yeni sezona girdi mi ya?

@omurtarik
sen zaten okumuyon ki. Kaç gün önce naber yazdım whatsapp'dan ama hala dönmedin?

En saçma blog ile bi yazının daha sonuna geldik. saygı sevgi vesselam.
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 11 Kasım 2012 Pazar
Bundan yıllar önce 3-4 yıl oluyor. Ben xat gibi saçma bi sitede takılıyorum (yapcakişyok) 1 sene sonra siteden ayrılıyorum. herşeyi bırakıp. sonra geliyorsun falan işte.

Oqz diye nickname taşıyan biriyle beni kıyaslıyorsun o seçiliyor ben pert-i muaferet.

Grahambell sağolsun konuşuyrz filan...

2 ay sonra bitiyor durums.

sonra tekrar tam 1 yıl sonra karşılaşıyoruz. sonra yine bitiyor.

Ve şimdi; bu elektrik zamları niye? Bu ülke bunları hak ediyor mu? Bizim okuyacak bir nesle ihtiyacımız var bu ülkenin sana, size ihtiyacı var kuzucum's.

bu ülkenin çağrılara ihtiyacı var; okuyacak iyi yerlere gelecek (!11bir!)
bu ülkenin umutlara ihtiyacı var; trabzonu kalkındıracak, takımın başına geçecek.
bu ülkenin ömürlere ihtiyacı var; ps kalkınsın, ps iyi yerlere gelsin (mahmut hocadan trip was here: asıl sen kelsin)

ve farkettim ki çağrı, umut, ömür hepside ingilizceye çevriliyor hepsi sıfat sanırım. A:

Ve sen! Teyzen haklı, arkadaşların haklı git oku, sonra kendi kararını ver kendi ayaklarının üstünde durabilecek kadarda olsa yeter.Familyanda bugün var yarın yok. Ne bilim sen karamsar yazıyorsun bende deneyeyim dedim ama olmuyor lan. Hep pozitif düşünüyorum ucunu başını bi yerini espriye bağlıyorum. kb.

marka olayını abarttım hatalıysam arayınız.
o jojuq hakkında öyle demedim hayırlsıı demek olsun demek değil hayırlısı ne düzgün, hayır ise o olsun demek istedim gibime geldi.
sınavlarda napcanız siz şimdi çizim mi ? dikim mi?

 Benim yüzümden üzülen herkesden özür dilerim. özellikle umuttan.

biranıpaylaşıyorum
 geçen gece (cuma) saat 9 falan zincirlikuyu taraflarındayım, umut mesaj atıyor ara beni. arıyorum.
-aloo
-efendim
-asansördeyim heran kesılabilir.
-oğlum asansördeysen niye ara diyorsun.
-hacı bakkala gidiy....
-umut, hişt..(34 sn)
''dııt dıııt dııt dııt''
Tekrar aranıyor...
-Oğlum ben senin, niye asansöre binerken aratıyorsun.
-ya hacı dışarı çıktım şimdi.
-İyi neyse, n'apıyon;nasıl gidiyor hayat?
-Napam bak ne anlatcam ingilizceden bugün bir 100...

şeklinde hal hatır sormadan böbrek-dalak sohbete giren bir kardeşimiz onu rencide etmek istiyorum.
biranıpaylaşıyorum


öyle işte... neyse özetle benim için;yüzümden üzülmeyin düşündeyin yorulmayın darılmayın kırılmayın bölünmeyin lütfen bak lan moral bozmayın.

Ne zaman ki bana kaç yaşındasın diye sorsalar hep aynı cevabı veriyorum;bugüne kadar kaç yıl yaşadıysam. -Ya yaşamadıysan? diye soruyorlar... İşte o zaman varlığımdan şüphe ederim diyorum.
mrSnake

Why u using this wood?
beacuse its not a wood.
-bazen sorgu sualden önce gelir...


saçma bir başka yazıda görüşmek üzere....
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 8 Kasım 2012 Perşembe
Salam,

Malaba-ül haşrete gayret; vesselam nil nehrü akiyür dogu bati he?

****tıransleşin ol parts****
Selam,

Çok zor olmadığını bildiğiniz şeyler; sizede zor gelmedi mi nil?

Galiba insanlarda değişmeyen bazı şeyler var. bazı şeyler bazı diye yazılır bağzı diye okunur. en derin saygıveselamlarımla...

SSS*!

-Hiç gelmeseydin?
ya napim, işlerim oluyor öyle şaka mahiyetinde ve ya laf olsun diye söylemiyorum cidden çok fazla işim var.
-Hayat nasıl gidiyor ondan haber ver sen?
güzel, hoş, cici bici hoşuma hoşuma hoşuma gidiyor hoşuma hoşuma hoşuma gidiyor.
-Google mı yandex mi?
Yandex demek isterdim ama çok derin anlamları olduğu için google tabiki. bu htc mi samsung mu gibi oldu...
-Ömür TG nasıl birisi sence?
Adam gibi adam ne olsun okumaya çalışan bir kardeşimiz. Eğitimini tamamlasın onla neler yapıcaz (gulenyuz.flv)
-Umut Ç. Nasıl birisi?
Bana sürekli deniz manzarasıyla hava atan trabzonlu kardeşimiz. Eğitiminin doruğunda viber ve kakaotalk ile sürekli konuşuyoruz. What's up da cabası. Her ne kadar o geç yazsada...
-Şu şey, adı neydi... hmm sessiz olan; Çağrı he o nasıl?
O'da deli divane aşık geziyor. Napsın delikanlı gezcek tabi.
-Mk son bi soru sen kimle konuşuyon?
harbi lan dfghjklfaf.

DLR: ya tivitlerini okuyorum, bakıyorum kapıyorum. 2-3 günde bir. askfm bakıyorum. bayrampaşa taşları süpermiş bu arada. onada iyi güldüm. hayat güzel gidiyor. blog yazcak çok şey bulamadım açıkcası. standarta bağladım life'ımı.

Bu ara neler yapıyorum?
-badi (body) çalışıyorum tekrardan.
-İngilizcemi geliştiriyorum.
-Android telefonun şarjı nasıl 3 saatte bitirilir kursuna gidiyorum.
-pq adlı firmanın yazılarıyla kendimi yoğuruyorum.
-HD belgeseller izliyorum.
-Walking Dead yeni bölümlerini izliyorum internetten pazartesi akşamları.
-mangala, hamama gidiyorum.

Ömürcüğüm biz bilmiyorum. Vallahi ben bilmiyoruz...

Umutcuğuma telefonun hayırlı olsun demek isterim. Senden kıskandım bende telefonu yeniledim. 3.5 inc'den 4''e yükseldim yakında 4.3 4.5. 4.8 5. 5.3 falan diye giderim heralde...

Çağrıcığım taa ne kadar oldu ama seninde telefonun hayırlı olsun.sanada numaramı vercem vermiyorum pardon veremiyorum. Niye lan? diye sorar gibisin ne bilim :ADAD: vercem söz.

DLR: tekrar sana dönelim android'den mesaj atar olmuşsun tivit atar olmuşsun. Anladığım gadarıyla qhayırlı olsun Hanny! handsome çocuklar görüyon galipa o da hayırlı olsun yeni bişiyle filizleniyor gibi (gulenyuz.flv) kb, mb, gb

şimdilik bu kadar...

Yakın zamanlarda tüm ahiret ve dünya arkadaşlarımla görüşmek üzere. En derin saygı ve selamlarımla

XD XP < gibi ifadeler yazıda yer almamaktadır.

*SSS, sık sorulan sorucuks demek.

 iletişim:hmmoylemiyaasormaiştebizdeugrasiyozhaaahaha@tivittir.net



Allah akıl fikir versin tarzı dualarınızı bekliyorum.
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 29 Ekim 2012 Pazartesi
İlk defa blogumu böyle düzgün ve türkçe karakterlerle/kelimelerle bezenmiş bir başlıkta görüyorum. Harbiden bende şaşırdım.

****
Koko kokolin kokolin kokoya...

****

Kurban bayramı münasebetiyle zaten için et olan şeylere 1 postada bu bayramda katılması etli yemek yerine yemekli etler yemenize sebep oluyor. Çok hoş değil biliyor musunuz?

Ben bir şeyi çok merak ettim. Otururken yemek yerken tam olarak hazmedemiyorsunuz ayakta olsanız biraz daha fazla yersiniz. Şimdi bir oturuşta bizim kestiğimiz hayvanın 2-3 kilosunu yiyebilen bülent (erSoYxD) ablamız acaba yürürken yarısını bitirir mi? 2-3 kilo daha yer mi?

doğum günümü tebrik eden, kutlayan ve ya hatırlayan herkese bu text-ül haşmet vasıtasıyla şükranlarımı sunuyor ayrı ayrı öpüyom!

Günün sözü köşemiz
Gidenin ardından noktayı koy ki, gelenin ismi büyük harfle başlasın...


Not: bu ara yoğunum 10 günde bir bu alet ile iletişim kuruyorum. Çok yoğunum, hastayım ...

 ---özel alan----
birde niye bu kadar moralin bozuk senin?
birde niye dün ölüyordun?
birde o kadar makyaj yapma ya :S
birde naber :(
 ---özel alan-----

 Kızlar, bambi, forever new, vakko, greyder gidin bakın çok güzel şeyler var lan. Öyle kuru kuru defactoymuş, LTB miş falan mış filan mış hiç yakışmıyor he.

bu arada yine bi parantez açıp diesel kot pantolon çok rahat... (79-126 tl)

saygılarımla
sivitşört!
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 13 Ekim 2012 Cumartesi
Hel bin!

******
Yıldız koyup enter yapayımda yılmaz özdil gibi olayım.
******

Bugün ki programımda çok yoğun bir gün beni bekliyor. Sabahın bu saatinde yazdığım için bu saatte kalktığımı düşünmeyin (10.20) saat 6-7 gibi ayaktaydım. Binlerce soğuk, büssürü hüzün.

'İnsanları anlama klavuzu' adlı kitabımın yayına girmesine 1 ay gibi kısa bir süre kalmışken bir yazıda NYY'ye gireyim dedim. Ne'de olsa buradada beni okuyan insanlar var. (ÇTE)

*****
YAPRAK VE SİZ (Yazınıniçindebiryazıdizisi)
'Kanayan yara acıtmaz' diye çok hassas bir sözüm vardır. Zaten ne oluyorsa zor zamandan sonraki zamanda oluyor. İnsan hayatı 'iyi zaman, kötü zaman, zor zaman ve sonrası' şeklinde bana sorarsanız. Mesela iyi bir şekilde giden hayatınızda sizi tek yapraklı bir ağaca benzetirsek bir yaprak kaybı herşeyinizi kaybetmenize neden olur. Aslına bakarsanız zaten ağaçsınız yapraksızda ağaçsınız, yapraksızda. Ama eksiklik her zaman kötü hissettiriyor. Sonra bu kaybı zor zaman olarak anlatırsınız, bilirsiniz ve işlersiniz düşünce dünyanızda. Zor zamanda arkadaşlar desteğiyle, anne-baba ile veya kardeşleriniz ile en olmadı hiç tanımadığınız biri ile konuşup dertleşip zamanla düzelirsiniz. Zamanla herşey yoluna girecek sanırsınız. O yaprağa küfür edersiniz. Çünkü artık o yok. Ama asıl zor zaman sonrasında başlıyor.Zor zaman aslında zor değil. Sonrası zor olan. Hep yanında olan yaprak;bir anda kayboluyor ama, gidiyor ama hala sapı, ya da koptuğu yerdeki derin izi, en ufak izi dahi olsa sizde var bişeyler. Ulan ağaç zor işin he. ama dahada zorunu söyleyeyim mi? Yeni bir tohum filizlenip yeniden büyüyüp alışıp unutturup sonra birden onunda gitmesi. Bu döngü adamı deli edebilir. Bu döngü bir insanoğlu'nu da sinir edebilir.
******

Günün biri gelir, kariyerinizde zirvedesinizdir ama Yamyam Style diye bir şarkı dinlersiniz ve hayatınız altüst olur. Kariyerde düşüş, işte,aşta,aşkta,sokakda ve her yerde bir düşüş. Sözleri her an dilinizde. Patronunuzla konuşurken 'Ben aslında dosyaları gönderdim firmaya ama bıçaksız çatalsız ekmek bana bana hemde yamyam style' dersiniz ve kovulursunuz. OV! duyduğum en korkunç kariyer hikayesi :[

Neyse, sonuç olarak; pandalar çok yalnız. Hayat 3 gün ve bugün -516171 yani daha çok ömrümüz var.
2.2.6 froyo.

via @baylakostebeyoğlullarigillerdenbirisindengelenlernefesiniözleyenkulolmakzoriş

Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 5 Ekim 2012 Cuma
MÖRÖBE.

Farunku ti mou?

tamam kabul, saçmalamakta üstüme yok. Dediğim şeyin ne anlama geldiğini bile bilmiyorum ama ti mou kısmı çok hoşuma gitti.

Yol dediğin uzun olur, öyle 2-3 dk'lık olmaz. Bence olmaz yani. Ben karşıyım arkadaş!

----öğüt penceresi/info window------ 
eğer bir insan sizin için bitmişse, bitsin. bitmişse bitsin yani. her an lafınız olmasın. her an aklınız olmasın. kötülemeye çalışsanız bile olmasın. bitsin. 
----öğüt penceresi/info window------ 

Ben çok iyi bir pes oyuncusu değilim oynarsamda hep 2-1 3-1 yenilirim. Pek yenemem. Ama bilgisayarda iyiyimdir. Berkay diye bir panpişimde yok o yüzden pek gidemiyoruz ha bu arada anılda pas vermiyor. /üzgünyüz.familyası.avi

Kalpazanlara paranızı kaptırmayın. Nefret ederim afedersiniz. Şimdi böyle şeyler yazınca oha falan oldum yanı....

gözlerinizi O < harfine 10 saniye bakarak açık tutun. Sonra gözünüzü kapayıp duvarda açın ve duvarda o işareti göreceksiniz gibi. Bu mesajı 10 yere yapıştır. (With prit) sonra arkandan ghüFürR Filan etsinler hanny (iksde)

Çok yorgunum, çok halsizim, hastayım ölüyorum stop. Bana bakan yok ben ne haldeyim sen ne diyon ya stop. Of ulan of stop.

22 ekimin özelliklerini yansıtıyorum. O gün darbe olmadı. Bir burcun tam günüde değil. terazinin gazabına hazır mısınız? doğum günümde inşallah hayırlısıyla 60 aylık oluyom. Okula başlıcam.

Neyse,

Star with sup, go up to shop with your bodies. No pes, pro evelüşün sokır.
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 30 Eylül 2012 Pazar
Pilakanı aldım! Pilakiyi severim! Yes mi no mi?

Türkiye'de ender rastlanır olaylardan birisi; 'size çarpan kişiden pardon' duymak.
Galiba insanlar 3'e kadar sayamıyor.
Etiket eklerken yaşadığım zorlukları yazsam roman olur.

Neyapsayeri açıldığından beri 13 yazı girildi onlarca yorum yapıldı ve inanmayacaksınız ama 1000'lerce kişi tarafından 'beğeniyle(!)' okundu. Bu kişiler arasında tanıdıklarımın (umutömürçağrıvs) olması bu hitlere katkı sağlar diye düşündüm ama onlar arasında çağrıömür hariç okuyan yok. Umut burada yazar sana isyan ediyor.

Trt ve Star yeni bir akım başlattı gibi görünüyor. Trt bilim kurguya şubatla, star teve ise ağır roman, dila hanım gibi şeylerle slowdan romaniyete dönüyor.

Bu ara çok yoğunum. Kafam dağınık yani. Çünkü bir konu hakkında karar vermem gerekiyor. Acaba? diyorum sürekli. Normalde pek demem. Nedir kafamı bu kadar yoran şey? Nedir bu kadar kafama takdığım düşündüğün araştırdığım şey. Değer mi? Acaba yazar şimdi ne yapacak?

Evet, kabul ediyorum eskisi gibi hevesle yazmadığım için yazılarımı okurken bende sıkılıyorum. Silmeyede üşeniyorum bu yüzden işte böyle saçma ve karışık yazılar ortaya çıkıyor. Peki ne bu kafamı yoran şey. Hmm, bende bilmiyorum.

Sizce iphone mu alayım HTC mi? eyçtisi büyük ekranlı olanları 4-5'' çok hoş. Ama android. iphone ise ios.Neyse...

Bazı insanları tanıyamıyorum diye kendime kızarken çok eskiden yaşadığım bir şeyi tekrar yaşadım. Bir insanı çok yakından tanıyınca içimde bir gariplik oluyor soğuyorum bariz. Bunu yenersem zaten enfestekülli-ye'te varan sayıda dostum olur. Dostlarımı ince eler sık dokurum. Elediğim şeyi dokur muyum?

Ne diyom ben mk ya.


Oğlum numaranı niye vermiyon?
-Sevgili okurum, vercem ama elim tuşlara gitmiyor. Gel adam akıllı bir social ağa deki böyleyken böyle. Numaranı istiyorum çok ciddiyim de. ciddi düşünüyorum de. Gel verim. Bak umuta dediki 'num at' verdim. Ömür ise abi 'num vercen?' dedi attım. Sen naptın? 'ya numaranı verir misin belki arada ararım sorarım konuşuruz bi sesini duyalım' dedin. Bu kadar uzun cümle kurulmaz zarar, ziyan.

Twitter'a niye girmiyon?
-Sevgili okurum, bu ara çok yoğunum desem? Giriyorumda login olmuyorum desem. Sadece tivitlere bakıyorum kaçıyorum desem. Ya da dfghjkalda.d desem?

Kızlar neden vermez?
-Vermezde vermez mk sizene, jack daniels iç versin! http://www.youtube.com/watch?v=E8NcZiwLO-U

Soğan kokusu nasıl gider elden?
-Avuç içinizi metal bir kaşıkla ve bol su ile yavaşça yıkarsanı.... oktay usta konuşmaya katıldı. esra erol konuşmadan ayrıldı.

Umuuuut! Senin yüzünden fb kötü gidiyor. Ömüüür! Senin yüzünden, dersler nası gidiyor? Çağrııı Okul nasıl gidiyor panpişcan?

Hâlâ mı diyorum bazen. Mesela bugün. Nasıl konuşuyor. Anlamıyorum. < duygusal köşe. > yazık cidden.

Aynadaki yüzünün karşılığı benim, gördün mü sevgilim?
                                                      William Shakespeare
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 19 Eylül 2012 Çarşamba
Gülümseyin!

3,2,1 çektim! Çok güzel çıktınız. Normalin aksine. -teşekkürler, hıhıh.
Peynir deyin, -peeeyniiir!..

Garipsediğiniz şeyleri benimsediğinizde garip mi olursunuz?
İnsan olduğunuz için, kendiniz olduğunuz için dışlandığınız bir yerde bir başkası mı olursunuz ya da insanlığınızdan ödün mü verirsiniz?

Söylediklerimin çoğu anlamsız, kelimeler kifayetsiz. Bunun bilincinden bilinçsizce yazıyorum. Hürriyet yazarı gibi sürekli 'enter, üç nokta' yapıyorum. Ama ne diyeceğini bilmeden birşeyler söylemekde zor oluyor anlayın.

Twitter bir zamanlar güzel bir giriş yapmış şu 'saçmasalak' web dünyasına. Günümüzde ergenizmin kontrolü altına girmiş ki her gün bir dayrekşınır, bilivırs, ördekçi görmeyelim. Gün geçmiyor ki kalbimiz pıt pıt etmesin.

Facebook desen tüm bahsettiklerinden uzak, uzakları yakınlaştırmaya çalışan ama yakını bile uzak kılan - bir masadan bir masaya facebookdan konuşmak - bir web site olmuş çıkmış.

Benim web projelerim desen almış başını gidiyor (çöpe) Hiç bir projemi açıp bakmışlığım yok. Ne olmuş ne bitiyor demişliğim yok. Kat kat paralar döktüğüm herşeyden feragat edip bu bloggerda yazmıcam deyip yazan biri olup çıktım. Eyvah yandık desene! (dinleyin bunu)

kısasakısas kelimesini hep kullanmak istemişimdir ama hep dengeli olduğum için zaten benimseyerek söylemeye bile gerek kalmadan yaşamışımdır. İnsandır, işi olabilir ve ya olmayabilir, meşgul olabilir. Ve ya görüyor cevap vermiyor olabilir. Kırılabilir, darılabilir, çekip gidebilir, bitsin diyebilir. Ama...

Şehir yaşamını benimsemiş birisi olarak hiç göl kenarında göle ördek bırakmadım, kağıttan gemi yapmadım, çok zorlukta yaşamadım. Yeri gelince konuştum, yeri gelince sustum, dinledim, yorum yaptım, anladım ve ya anlamaya çalıştım ve bilhassa anlamaya çabaladım. Niye? diyebildim. Acaba demeden.

Uzuuun birşeyler yaşadım. Çok şey değişti hayatımda. 2 mevsimi bir anda yaşıyorsun düşünsene camdan bakıyorsun güneş, çiçekler açmış ve sonra gözlerini kapatıp açtığında sararmış tüm herşey, güneş yok, sen bitiksin herşey garip, o garip.... hımm..

Kitap okuyan biri değilim ama merak ederim. Araştırırım en saçma şeyi bile araştırırım. Dil öğrenirim. Bir şeyi anlamasam bile 10'da birinden birşeyler çıkartır konuyu kavramaya çalışırım. Ama bu sefer olmadı. Yapamıyorum anlamıyorum yüzlerce saat, gün, hafta, ay ve yıllarımı verdiğim şeyi anlamıyorum. Çok yabancı kalıyor. Sanki bana konuşuyor ama tanımadan. Bilmeden ilk defa birinden duymuşta önyargı yapıp yorumlar gibi. 140 karakterde 140 çıban çıkıyor. 140 kere bitiyorum.

Ben kötü biri değilim. Kendime sövdürmedim, laf ettirmedim iyi biri oldum. Şimdi aynaya bakınca ben kendime kızıyorum. Ne yaptın sen!! diyorum. Ama cevap hiç. Hiç birşey yapmadım. Bu mu? Bu mu suç?
Bırakın yahu, life on your vision. Bırakın yahu, dont turn back. Bırakın yahu, he loved to you but now hmm its end. Bırakın yahu, live your life.

Tek bir şey isticem, harfler konuşsun bugün. Bu yazı okunurken kulağına fısıldasın.
'Yapma, yapma, yapma lütfen. Değer vermişsin. Çok mu gördün bana? Al, senin olsun. 4-5 yıla bir değer vermeyi çok mu gördün. Tanıyamadım. Al, senin olsun. Şaşırmadın mı? Tamam şaşırma, zaten biliyormuşsun beni öyle diyorsun yani. Sen bilirsin. Bil. Tanımadan yargıla, tanıyama. Bırak şunu deseydim şayet bırakmamam için bir neden olmazdı. Ağlama, değmez. O tivitleri görmek istemiyorum. Haketmedim.'

İsteklerim; oku, istediğini ol, çabala, çok iyi ol, daha iyi ol mutluluk zaten gelicektir. Ben bu oldum de! Ben büyüdüm de! Diyebil.  İyi yaşa gözünü sevdiğim, dilediğin gibi. Torunlarını görmen dileğiyle. söz?

not: ben buralardayım.

qHomiCh Shey.
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...

Hi!

on 14 Eylül 2012 Cuma
İnsanlar bazen çok samimi gelebilir size. Ama söyledikleri sözler ile sizi çok şaşırtabilir. Öyle de oldu bana mesela. Çok şaşırdım. En umrumda değil 'nefretimde' dediği kişiyle birisi bu kadar ilgili oluyorsa 'iyi veya kötü' bu koyar elbette. Öyle de oldu..

Dün suskunları izledim.
Bugün çok yoruldum, yoğun bir gündü.
Hayat çok sıkıcı geliyordu bir uğraş çıktı benim içinde.

Size tek bir önerim olacak, kendiniz olmayı abartmayın. Kendiniz olun.

bir hikayede belkide son hikayede burada bitti. Tivittır filanda kalmadı.

Bundan öncede 3-4 kere nickname değiştirmişliğim var. Bu sefer değiştireceğimide sanmıyorum. Goodlooktoyou.

Note: kankişler arada gelirim yazışırız.
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 11 Eylül 2012 Salı
Mevkiiniz ne olursa olsun kalbiniz var olduğu sürece farklı düşüncelere kapılan tipik bir insan oluyorsunuz işte.

Güzel bir gün... Sabah kalkıyorsunuz güneş tamda panjurdan sızmış gözlerinize vuruyor. Oh! Ne güzel anasını satim. Sonra birden aklınıza olur olmadık şeyler geliyor. Ne varsa 'NE YOKSA' düşünüyorsunuz tabiri caizse. Ne yoksa onu istiyorsunuz, düşlüyorsunuz ve yine istiyorsunuz...

Aşk bazen engel tanıyor. Ama insanlar birbirini tam anlamıyla tanımıyor. Sanal ortamda herşey bir yere kadar malesef. Bir yerden sonra insan kimliğinden ayrılıp bir anda hayvanda olabiliyorsunuz, bir anda insanlığınız x2'de olabiliyor. Bu size kalmış. Size kalmış şeylerde tek başınıza karar vermekte iyiyseniz büyük ihtimal x2 olursunuz. Neyse, diyeceğim şey tam olarak bunlar değil ama;bunlardan çokta uzak değil aslına bakarsanız.

Kendimden bahsedeyim. Müthiş! Harikulade! Eşsiz! BHK*! filan dersem sakın inanmayın. Kimse değil ve ben kimse olmadığım halde bende değilim. Kız arkadaşından ayrılan birisine erkek arkadaşı teselli olarak 'sana kız mı yok be olm!?' derken kızlar kızları tesellide 'Ayh! Bırak allahını seversen' ya da 'Belki öyle değildir!' diyebiliyor. Bunlarında konuyla pek alakası yok aslına bakarsanız. (aslına baka baka bir hal olan adam vol 2)

Ne diyor bu mk ya? diyenler var gibi. Diyeceğim şu ki bilir kişiye;
-Kendini üzme.
-Kendine güven.
-Kendin ol! Böyle çok daha şokella!
-Hayat 3 gün dün bugün ve yarın. Yarını şekillendirmek elleriydeyken düne takılma derim. Silemezsin bir anda bende biliyorum. Sil de demiyorum. At kafandan şunuda demiyorum. Ama o olmazsa olmaz düşüncesi yanlıştır. Kendi kendine yetebilmeli insan ve yaşayabildiği kadar yaşamalı düşündüğü için. Yaşayabildiği kadar! Torunlarını bile görmeli!
-Okulun çok güzelmiş ya baktım biraz. Bahçesi falan huzur saçıyor... Otur orda gül topla, çiçek topla, çikolatalı süt iç ne bileyim :)

Bu arada BHK ne lan yukarı işaretlemişsin diyen kardeşler 'bulunmaz hint kumaşı'

Tavan bize çok şey anlatabilir. Düzdür, ama kafana düşerse yamultur mk! -ne alaka ya- Düşünmek istemediğim şeyler aklıma geldiğinde ben genellikle şarkı mırıldanırım. Senin yüzünden başladım bu şarkı mevzusuna, ben şarkı falan dinlemezdim ya la.

Paylaşacak çok kişi vardır, dinleyecek çok kişi vardır ama bir tanesi cristiano ronaldonun 56 mt'den attığı gole benzemez. -gece gece kafa gidiyor- Seni dinleyecek bir kişi, kafanı koyacak bir omuz, yaşayacak bir aşk belkide unutmana, paylaşmana yardımcı olur. Ama aşk zorla olmaz. Kızsan erkekle, erkeksen kızla olur. Zor kim lan?

Bu arada umut kız olsam ilksana verirdim dediydin ya. -İlksan kim lan!?

Yine bu arada, ne uzun bir araysa artık herşeyi sığdırdım... Neyse, ne diyordum? he hatırladım o çocuk pek sevimsiz, şirincede olmayan birisi. Hemide bir kızcağıza şeker değiliz erimeyiz demekte tam odunluktur. Kızlar bi kere çok şekerdir. Bim ise buluşmak için güzel yerdirde salı günleri gitmek makbuldür. Çünkü bim ve çevresindeki yerlerde manav günü olabilir. Sebze ve meyvede indirimi kaçırmamak lazım. Geleceği düşünün biraz canım sizde aaa!

Buralarda hava çok enteresan. Soğuk ama güneş var. Saçlarım bir o yana bir bu yana uçuşmaktan harabiyet mertebesine ulaştı. Saçlarımı çok enteresan kestirdim çohhoş oldu. Bugün alışveriş yapıyordum koton'da erkek bölümüne ineyim dedim (-1'e komuşlar) çok güzel şeyler gelmiş. Renkli pantolonlarda güzelmiş. Gömleklerde, hırkalarda güzelmiş. Öyle işte.

Bir döküleyim saçılayım öperesyönü de böylece başarısız olmuş oldu çünkü 'türkiyenin ve balkanların en saçma blogu böyle bir saçmalık görmedi'.

Nolur böyle moralize 2 seviyesinde (-3 -2 -1 0 1 2 3 4 5 6 7 8 :) 10) tivitler atma çünkü benim moralize seviyem -4 falan oluyor.

Öyle işte. Yeni telefon numaram eskisinden daha şokella. 05xx kısmını saymazsan gerisini toplayınca sevdiğim bir sayıya ulaşıyorsun bu da öyle işte.

Hayatın şokella olsun. mıtlılıklar...

Şokella tivit uzmanı
SENTİLMEN!
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 4 Eylül 2012 Salı
Normalde, ya saçmalamak için yazarım ya birine cevap vermek için. Ya da öyle aklıma estiği için. Arkadaşlarıma, 'bi başka be'me ve kankistik kardeşime....

Bugün bi saçmalık okuyamayacaksınız ama belki size saçma gelecek. Bu muydu yani diyebilirsiniz o da tamam.

Bazen bir şeyi çok isteriz 'ne olur sadece bu olsun başka bişey istemicem' deriz. Ama aslında tek istediğimiz o değildir. Öyle gelir ama zamanla unutulur o da. Benim debelenip, uğraşıp aldığım dumbelllarım, telefonum, oyun setlerim, film cd'lerim, dvdlerim, dergilerim(yüzünü bile açmadım) ve aklıma gelmeyen bir sürü enterese şey. Tamam aşkı meşki böyle özetlemek bunlara denk tutmaz ve ya benzetmek biliyorum yanlış olucaktır ve öylede 'yanlış'.

Eğer ben böyle biriysem çok teşekkür ederim. Yıllarımızı verdik birbimize, saatlerimizi, gecelerimizi, öğle yemeklerimizi, sırlarımızı, telefonlarımızı ve daha ne fazlasını. Yalan da olabilir, söylemişsindir belki bende söylemişimdir ufak pembiş yalanlar. X-at sitesi bildiğin çöpe at hatıraları tarzı bir yerdi. boşluktu hayatımızı kararttı maffetti bizi demekde istemiyorum. Ama güzeldi be abi.

 Bitsin demek illa bitsin demek değil. Biliyorum hiç istemiyorsun ama eğer 'o'nsuz olmuyor diyorsan arkadaşlıkda güzel birşey. Her sn düşünmek ne hatırlıyorum bak bu sefer 'biliyorum'. Ama herşeyin bir zamanı olduğunada inanıyorum. Cidden çok önemli zamanlar adıma. Geçmişi bırakda geleceğimi şekillendirmek elimdeyken bunu 'yoksay'mak istemiyorum.

Arkadaşlık, dostluk, dastlıkda çok güzel şey. Tatlı konuşmalar, güzel ses, güzel kız hepsi bir insanda birleşince o da çok 'şokella' oluyor. peripella, alpella oluyor.

Sana yine 1-2 öğüt vereyim. Eğitimini tamamla, hedefine ulaş. Kendin ol. Kendi halinle daha güzelsin. Daha özelsin daha bi sensin. Stilist ol! Mimar ol! Ne olmak istiyorsan o ol. Kimsenin dediğine bakma(diyeceğim ama bunu 'kimse' olmadığımı belirterek söylim fail olmasın)

Oku hepsini ama alınma. Küsme darılma ağlama. Cıvıldayan kuştan hergün bende bakıyorum.

Başka bişey gelmedi aklıma. x yok tamam. bu garanti cümledir.

Thanks for all.


@mrfluu senlede birgün kupon tutturacağız eminim lan! :D
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 26 Ağustos 2012 Pazar
Anadolunun farklı coğrafyalarında (çeşme, alaçatı, marmaris, cunda) zor zamanlar geçirmiş birisi olarak çocukluğum karakter yaratarak, hayal kurarak geçti. BMW, Mercedes, Aston Martin dışında araba görmemiş kör cahilin tekiyim. Polo asasnsn t-shirt, Lacoste saat, New balance ayakkabı, colin's, superga giyen kıronunda ta kendisiyim. Ama özünde iyi biriyimdir. Saçlarımı jölelemem, spreylemem, çok fazla kaldırmam, garip gurup tıraş ettirmem...Kitapta okumam laflarımla yormam sizi çünkü çok nacizane bir kaç ufak tefek pılı pırtı karman çurman darman durman karışık kuruşuk şeylerde demem. Çünkü bilmem...
(koyu renk kısım hariç yukarıda okuduklarınızın konu ile uzaktan yakından alakası yoktur. Olaya o kısımdan devam etmekteyim.)

Bu dünyada çoğu kelimeyi yanlış söyleseniz bile bazen bu hatalarla olayı anlayabiliyorsunuz. Mesela küçüklükten beri düşündüğüm singerbob bunlardan sadece birisi. Adamlar uyumamış saniyesi 62 kağıda denk gelen çizgi filmler/diziler yapmışlar bizede izlemek düşer tabiki. Nickelodeon'a para vermeye kıyamadığım için hep biraz geriden gelerek izledim bu çizgi diziyi. Suyun altında plaja giden, burger yiyen bir topluma bağımlı oldum. Ama bizim mahallede küçük olduğum için bakkala, alışverişe yollandığım sıralar öğrendiğim kelimeler başıma dert olmuştu. Arkadaş çevrem azalmış, türkçem yozlaşmıştı. Normal hayatta kullanılan hiçbir temizlik malzemesinin ismini bilmem hepsine bir marka ismiyle hitap ederim. 

Yine bir gün Remzi Baba (clean şop sentır) sünger almak için gönderildim. Bildiğiniz bulaşık süngeri ama bundan isteyen 'üstü yeşil sağlamından ama en ucuzundan' diyen nefire teyze lugatımı tabiri caizse 'skmişti.'
Ulan onun yüzünden süngere singer demeye başladım. İngilizce ve fransızca görmemden sonrada singer'ın aslında şarkıcı demek olduğunu öğrendim. İşte o gün aslında clean şoptan şarkıcı istediğimi ve bu yüzden 2 sünger 1 ajda pekkan plağıyla ve kol gibi bir defter borcuyla eve döndüğüme anlam verebildim. (İngilizce bilen asortik şop sentır remzi baba. helal!)

Zar zor cnbc-e ekranında yaşa başa bakmadan izlediğim süngerbob ise cabası. Bir türlü sünger bob kareşort diyemedim. Hep singerbob singerbob! Bu doğrultuda beynim yanlışa o kadar alışmış, aşina olmuştu ki kaçınılmaz son geliyordu. Evet... Singerbob olarak yerleşen kelime ileride arkadaş çevremde bana sorulan bir soruda yine süngerbob yerine singerbob dememe neden olacaktı. Ve evet yine rezil olacaktım. Günler ne çabuk geçiyor. Vay mk.

Sienbisi bir yana singerbob bir yana yalan yanlış söylediğim kelimelerle bu günlere geldik. Yıllarca ve hala falan derim mesela doğrusu filandır. Ondan sonra 11. Aklıma başka birşey gelmiyor bu konuyla ilgili ha geldi. Daha önce sözlük çalışmışlığım, yazım kılavuzu hatim etmişliğim vardır. Bu yüzden THürQhÇeMmm'de bu QaDaRrr iyidir. Elhamdülillah subhanekedinimiz Amin!

Siz siz olun süngere singer demeyin!

Araştırması gazeteci 
Ufuk You Tekere / Çomaksokan-İstanbul
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
Küfür kimi zaman -yerinde kullanıldığında- çok anlamlı olabiliyorken kimi zamanda bayabi anlamsız olabiliyor. Mesela ergenlerin her cümlenin altına, başına, sonuna koyduğu her soruya cevap olarak verdiği 'anan' kelimesi gibi.
Bugün bir filmi açın alt yazılı izleyin, sonra birde türkçe dublaj izleyin. Türkçe dublajında her bi an lanet olsun, pislik herif olarak duyduğunuz şeyler aslında alt yazılı izlerken kimi zaman biplenmiyor. Ve gayet net şekilde anlaşılıyor. Fuck yeah!

Teve8(sekiz) ekranlarında (bi adet ekran var) farklı kanalda (tematik) zorro efsanesini tekrar yaşadım. Her sahnesini bildiğim halde heyecanlanmadım. (heyecanlandım diyeceğimi sandınız) Zorro oğluyla karşılaşınca ispanyolca konuşmaya başlıyor biz türkçe dinliyoruz alt yazıda ingilizce. Çocuk sabun yapıp amerikayı birbirine düşürecek kişiler hakkında Türkçe 'pislikler' diyor ve zorro 'hşşş hşşş orda dur bakalım.' diyor. Ama aslında o kadar basit değil. Alt yazıda net bir şekilde 'son of a bitch' görünüyor. Yani 'orospunun evladı'. Şimdi teve sekise soruyorum. Biz mal mıyız? 2-3 kelime ingilizce bilgimiz yok mu? Uzun süredir yazmadığım bu 'lanet olsun dostum' yere böyle dolu dolu bol küfürlü başlamakda hiç sarmadı mk.

Bayağıdır başım kalabalık, denizde alabalık, az önce akasya durağına baktımda tam kaçmalık. (Şair not found...)

Busa! Beng!

Diyeceğim o ki küfür ederken yerinde edin mk. (böyle işte) Küfürleri sansürleyin ya da sansürlemeyin. 'Lan' kelimesinin küfür olduğu rtük camiyasında bitch yani 'orospu' kelimesinin küfür olmadığını kabul ediyorsa ben birşey demiyorum. (saymaya üşendim lakin 1 şey söylemediğime eminimi yaklaşık olarak 1000-1500 karakter yazı yazmışımdır)

Bu arada birine plajı sorarken beach(sayil) yerine bitch(orospü) derseniz dayağa hazır olun.

saygılarımla
'dedektiF' Uck.
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...
on 13 Ağustos 2012 Pazartesi
Gün geçmiyor ki yeni bir ürün karşımıza çıkmasın ve yine gün geçmiyor ki saçma sapan bir 'marka' ile karşılaşmayalım. Anasını sattığımın dünyasında bir bahtsız biz miyiz? Bizim dilimizi mi mazlum gördüler mk. Adamlar ne kadar saçmalık varsa marka yapmış dünyaya satmış ve benimde anasını sattığım dünyasına katkım bulunsun bende yeni markalar yaratıp yoluma devam edicem. Çok fena fikirlerle doluyum.

Ne diyor at kafalı japon askeri diyorsanız hemen sadete geleyim. Benim bu amerikan emperyalizmine ve british english egemenliğine alerjim var. Örneğin; apple dünyada zilyon tane satıyor. Antin kuntin isimleri ayrı birer marka. ayTelefon(iphone), ayYastık(ipad), iGöbek(ipod) gibi isimler bile çok seviliyor ve marka olmuş. Benim güzelim Çiğ köfteci sait'im, abooov kebap'çım harap oluyor bu pazarda.

Bugün her 10 bilgisayardan 9'unun sahip olduğu işletim sistemi windows pencereler demek. Vay mk. Bill geyts'in canı sıkılmış isim koymuş. Çok bilmiş adamın şirketinin adı microsoft'ta ufak, miniminnacık, bayağı küçük, mikro yazılım anlamına geliyor. Bunlarla bitiyor sanıyorsan çok yanılıyorsun. Facebook, türkçeye direk çevirince her ne kadar yüz defteri demek olsada mantıklı bir çeviride resimli katalog anlamına geliyor. Anlayacağınız biz ne kadar modern isimler koymaya çalışırsak çalışalım yine pazar bu ingilizce bünyesinde, amerikan firmalarıyla dönüyor. Twitter bugün kuş cıvıltısı demek ama tivitır diye söyleyince havalı diye 140 karakterli (ki özgürlük ülkesi amerikada) sınırlı bir site olduğu halde milyonları barındırıyor günde 300 milyon yazı yazdırıyorsa benim vatandaşıma vay halimize.

Demek ki neymiş? saçma sapan bir isim koyacaksın bu pazara oturacaksın. Ve çakma olacaksın. Facebook'dan sonrası hayal dediler pazar bitti tek sosyal ağ o dediler. Bak ne oldu şimdi? Linkedin geldi, twitter geldi, google+ geldi geldide geldi mk.

Fransua < Et ürünleri için ideal bence. Bir dizide(çizgi dizi olabilir, normal dizi olabilir, yüksek ihtimalle son bölümünde balonla havalanılan bir pembe dizideki bahçıvandı) duymuştum. Gariptir et deyince aklıma fransua geliyor. Dizide kestiği kaçak etlerden dolayı olsa gerek. (evin hanımını, karısını, onlar yokken aşçının eşini ve bilhassa evin hanımının küçük hanımını götürüyordu. Ey mübarek sen dur durak bilmez misin?)
Bülend < Boya markası. Allah'a şükür türkçemiz çok geniş. Her türlü yapım ekini almaya ve oynatmaya müsait. (amin) Şimdi tam adını hatırlayamadım ama günde 2,5 kilo et yiyen bir ünlü vardı evden geç çıkan (boya badana işleri, tadilat) birisiydi. Onu görenin aklına geliyorsa duyanında gelebilir.
HeleVele < Müzik yapım şirketi. Piyasaya (yutup, izlesenbi, vitifoto vs.) nam salmış kulağa aşina şeyleri marka yapma fikri ilk benim aklıma geldi. Patent falan istemiyorum yeterki türk pazarı hızlı gelişip dünyaya açılsın.(amin.)
Mengüç < şakaşuka inc. ve co. yemek şirketi. Terık! Nassın oğlum? nidaları ile ün salmış (çok abarttım mk böyle değildi bu) pardon... Silme tuşum yok üstünü çiziyorum. Şarkısıyla herkesi büyülemiş(yemek yemem gerekiyor- yeemeek herkes yemek yemeli(içparantez: hipnoz etkisi)) 4 bir yana nam salmış birşeyken yemek firması olması işten bile.

Veee aklımıza gelebilecek herşeyden bir marka yaratabiliriz. Elin gavuru yapıyorsa bizde yaparız. Dünyaya nam salarız. Fendi gibi egeden, ramsey gibi karadenizden dağılırız tüm dünyaya. Çete olun anasını satim biribirinizi gördüğünüz yerde dövmeye, ezmeye, kırmaya çalışmayın. 3 günlük dünya. Bari zengin yaşayın.

Saygılarımla,
Pazarlama müdürü (ateş alevlioğlu-KARAKÖY)
Devamını göster. Hepsi bu kadar değildir heralde...