Pencereler, elma, ufak yazılım...

on 13 Ağustos 2012 Pazartesi
Gün geçmiyor ki yeni bir ürün karşımıza çıkmasın ve yine gün geçmiyor ki saçma sapan bir 'marka' ile karşılaşmayalım. Anasını sattığımın dünyasında bir bahtsız biz miyiz? Bizim dilimizi mi mazlum gördüler mk. Adamlar ne kadar saçmalık varsa marka yapmış dünyaya satmış ve benimde anasını sattığım dünyasına katkım bulunsun bende yeni markalar yaratıp yoluma devam edicem. Çok fena fikirlerle doluyum.

Ne diyor at kafalı japon askeri diyorsanız hemen sadete geleyim. Benim bu amerikan emperyalizmine ve british english egemenliğine alerjim var. Örneğin; apple dünyada zilyon tane satıyor. Antin kuntin isimleri ayrı birer marka. ayTelefon(iphone), ayYastık(ipad), iGöbek(ipod) gibi isimler bile çok seviliyor ve marka olmuş. Benim güzelim Çiğ köfteci sait'im, abooov kebap'çım harap oluyor bu pazarda.

Bugün her 10 bilgisayardan 9'unun sahip olduğu işletim sistemi windows pencereler demek. Vay mk. Bill geyts'in canı sıkılmış isim koymuş. Çok bilmiş adamın şirketinin adı microsoft'ta ufak, miniminnacık, bayağı küçük, mikro yazılım anlamına geliyor. Bunlarla bitiyor sanıyorsan çok yanılıyorsun. Facebook, türkçeye direk çevirince her ne kadar yüz defteri demek olsada mantıklı bir çeviride resimli katalog anlamına geliyor. Anlayacağınız biz ne kadar modern isimler koymaya çalışırsak çalışalım yine pazar bu ingilizce bünyesinde, amerikan firmalarıyla dönüyor. Twitter bugün kuş cıvıltısı demek ama tivitır diye söyleyince havalı diye 140 karakterli (ki özgürlük ülkesi amerikada) sınırlı bir site olduğu halde milyonları barındırıyor günde 300 milyon yazı yazdırıyorsa benim vatandaşıma vay halimize.

Demek ki neymiş? saçma sapan bir isim koyacaksın bu pazara oturacaksın. Ve çakma olacaksın. Facebook'dan sonrası hayal dediler pazar bitti tek sosyal ağ o dediler. Bak ne oldu şimdi? Linkedin geldi, twitter geldi, google+ geldi geldide geldi mk.

Fransua < Et ürünleri için ideal bence. Bir dizide(çizgi dizi olabilir, normal dizi olabilir, yüksek ihtimalle son bölümünde balonla havalanılan bir pembe dizideki bahçıvandı) duymuştum. Gariptir et deyince aklıma fransua geliyor. Dizide kestiği kaçak etlerden dolayı olsa gerek. (evin hanımını, karısını, onlar yokken aşçının eşini ve bilhassa evin hanımının küçük hanımını götürüyordu. Ey mübarek sen dur durak bilmez misin?)
Bülend < Boya markası. Allah'a şükür türkçemiz çok geniş. Her türlü yapım ekini almaya ve oynatmaya müsait. (amin) Şimdi tam adını hatırlayamadım ama günde 2,5 kilo et yiyen bir ünlü vardı evden geç çıkan (boya badana işleri, tadilat) birisiydi. Onu görenin aklına geliyorsa duyanında gelebilir.
HeleVele < Müzik yapım şirketi. Piyasaya (yutup, izlesenbi, vitifoto vs.) nam salmış kulağa aşina şeyleri marka yapma fikri ilk benim aklıma geldi. Patent falan istemiyorum yeterki türk pazarı hızlı gelişip dünyaya açılsın.(amin.)
Mengüç < şakaşuka inc. ve co. yemek şirketi. Terık! Nassın oğlum? nidaları ile ün salmış (çok abarttım mk böyle değildi bu) pardon... Silme tuşum yok üstünü çiziyorum. Şarkısıyla herkesi büyülemiş(yemek yemem gerekiyor- yeemeek herkes yemek yemeli(içparantez: hipnoz etkisi)) 4 bir yana nam salmış birşeyken yemek firması olması işten bile.

Veee aklımıza gelebilecek herşeyden bir marka yaratabiliriz. Elin gavuru yapıyorsa bizde yaparız. Dünyaya nam salarız. Fendi gibi egeden, ramsey gibi karadenizden dağılırız tüm dünyaya. Çete olun anasını satim biribirinizi gördüğünüz yerde dövmeye, ezmeye, kırmaya çalışmayın. 3 günlük dünya. Bari zengin yaşayın.

Saygılarımla,
Pazarlama müdürü (ateş alevlioğlu-KARAKÖY)

4 yorum varmıştı.:

Adsız dedi ki...

Doğru diyorsun kaptan Türkiye'de bir şekilde markaların gelişmesi lazım. ifon ne mk :D

o dedi ki...

Allah uçak kazası vermesin.

Police dedi ki...

Fransua D:AD:

Adsız dedi ki...

Banada hep saçma gelmiştir
ben telefon
ben göbek
ben yastık :S

Zengin olacam bir gün mk. Kızları götürecem tek gecelik takılacam.

Yorum Gönder